Ereksiyon Güçlüğünde Şok Dalga Tedavisi
- 0
Üretra, idar kesesinde bulunan idrarın vücut dışına atılmasını sağlayan her iki ucu açık boru şeklinde bir kanaldır. Halk arasında dış idrar kanalı, dış idrar yolu olarak da bilinir. Üretranın içi mukoza adı verilen bir tabaka ile örtülüdür. Üretranın dışarıya açoldığı deliğe meatus adı verilir.
Üretra’nın erkeklerdeki ve kadınlardaki temel işlevinin idrar torbası boşaltım işlevine başladıktan sonra idrarın vücudun dışına çıkarmasına izin vermek olduğunu açıklayan Dr. Sunjay Kulkarni, erkeklerde daha çok görülen üretra darlığı sorununa dikkat çekti ve sözlerine şöyle devam etti:
Bu ince kanal erkeklerde sperm çıkışı için de önemli bir role sahiptir. Yaralanma ve enfeksiyon nedeniyle oluşan bir darlık bu borudaki idrar akışını engeller veya yavaşlatır. Bu duruma üretra darlığı denir. Üretra darlığı hayat kalitesini etkileyen bir sorun iken tedavi edilmeyen ciddi ya da tam tıkanmalarda böbrek yetmezliği kaçınılmazdır.
Üretra kanalının bir kısmı ya da tamamı daraldığında üretral darlık oluşur. Üretranın herhangi bir bölümü bu daralmadan etkilenebilir. Üretranın etkilenen kısmının etrafında daralma sonucu genellikle bir miktar fibrozis yani bağ dokusu oluşur. Daralmanın uzunluğu 1 cm’den başlar ve üretranın tam uzunluğuna göre değişir.
Kadınların üretrası daha kısa olduğundan üretra darlığı riski daha düşüktür. Erkeklerde ise kanal penis boyunca uzandığından daralma yaşanması daha olasıdır. Üretra daralması bir defa gerçekleştikten sonra müdahale edilmeden kendiliğinden düzelmez ve ameliyat gerekebilir. Üretra darlığı ameliyatı erkekte ya da kadında, görülen daralmanın cerrahi yöntemlerle giderilme işlemidir.
Üretra darlığının en sık nedeni geçirilmiş enfeksiyonlardır. Özellikle bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar tedavi edilmediği takdirde üretra darlığına neden olabilir. Ayrıca üretra yoluyla idrar kesesine sonda takılması, sistoskopi, kapalı prostat ve mesane kanseri ameliyatı ve başarısız hipospadias ameliyatı, trafik kazası, ata biner tarzda yüksekten düşmeler ve dışarıdan üretraya olan darbeler de üretra darlığına neden olabilir. Bazen de nedeni bilinmeyen nedenlerden dolayı üretrada darlık oluşabilmektedir.
İdrar akımında yavaşlama
İdrar yaparken ağrı
İdrarın çatallanması
İdrarın sağa sola dağılıp saçılması
İdrar yaptıktan sonra damlama
İdrar tazyikinde azalma
İdrarın ince çıkması
İdrarın ileri fırlamasında azalma
İdrar tutukluğu
İdrar yaparken zorlanma
Üretra darlığı olan hastalarda, üretra darlığının belirtileri olan idrar yapmada zorlanma, idrar tazyikinde azalma, idrarın ince çıkması gibi belirtiler görülür. Bu yüzden öncelikle hastalarda bu tür şikayetlerin olup olmadığı detaylı bir şekilde sorgulamalıdır.
Muayenede idrar kanalının dış ağzına bakılmalı ve peniste geçirilmiş ameliyat izleri aranmalıdır. Daha sonra işeme testi olarak bilinen üroflowmetre testi yapılmalıdır. Bu testte idrar akım hızının düşük olduğu görülür. Üretra darlığı hastalarının tipik işeme eğrisi gözlenir. Retrograt üretrografi denilen üretra filmi çekilir.
Üretra darlığının ilaçlarla tedavisi mümkün değildir. Üretra darlığının tedavisinde kullanılan üç yöntem vardır. Bunlar dilatasyon, endoskopik yani kapalı olarak darlığın kesilerek açılması (üretrotomi intern) ve ürettoplasti ameliyatıdır. Seçilecek olan tedavi yöntemi darlığın nedenine, yerine, uzunluğuna ve ciddiyetine göre değişir.
Kapalı ameliyat ya da diğer ismiyle uretrotomi intern, idrar kanalındaki darlık 2 cm’den daha kısa olduğunda uygulanır. Bu ameliyatta, ucunda ışık ve kamera bulunan özel bir alet kullanılır. Bu alet ile idrar kanalından girilir, aletin ucunda bulunan bıçak ya da lazer ışığı ile dar olan alan kesilerek açılır.
Bu ameliyat yaklaşık bir saatte tamamlanır. Ameliyat sırasında darlık açıldıktan sonra hastaya bir sonda takılır. Bu sonda 3 gün takılı kalır. Bu sonda alındıktan sonra bazen, bazı hastalara tek kullanımlık özel bir sonda ile günde birkaç defa kendilerine sonda takmaları istenir. Bu sonda 10-15 dakika durduktan sonra alınır. Burada amaç; kapalı ameliyat ile açılan idrar kanalının tekrar daralmasını önlemek ya da geciktirmektir.
Kapalı ameliyat sonrası genellikle idrar kanalındaki darlık tekrarlar ve hastanın yeniden ameliyat olması gerekebilir. Kapalı ameliyatın en fazla 2 defa yapılması gerekir. Yani ikiden fazla artık bu kapalı ameliyatın yapılmaması gerekir, çünkü kapalı ameliyat sayısı arttıkça darlık alanını uzamaktadır. Kapalı ameliyatın başarı oranı %35- 70 arasında değişmektedir. Kapalı ameliyat çocukluk çağındaki üretra darlıklarında önerilmez.
Kapalı ameliyattan faydayı sağlamadıysa, darlılığın tekrarlaması durumunda ve darlık uzunluğunun 2 cm’den uzun olduğu hastalarda açık ameliyat önerilir. Açık ameliyat üretroplasti olarak bilinir.
Değişik üretroplasti teknikleri vardır. Üretroplasti, uygulanan yönteme bağlı olarak 2-3 saat sürebilir. Bu ameliyatta, idrar yolundaki darlığın yerine bağlı olarak ya penisin alt yüzünden ya da testis torbasının hemen altından yapılan bir kesi ile idrar kanalındaki darlık alanına ulaşılır. Darlığın uzunluğu 2 cm’den kısa ise, bu alan olduğu gibi çıkarılır ve kalan sağlam dokuların uçları birleştirilerek yeni idrar kanalı oluşturulur. Eğer darlık daha uzun ise bu uç uca dikme yöntemi uygulanmaz. Bu durumda darlık bölgesine yamalama işlemi yapılır. Kullanılacak yama için penis cildi ya da yanak mukozası kullanılır. Ameliyat sonrası hasta 2-3 hafta sondalı kalır.
Bazı hastaların idrar kanalı tamamen kapalıdır. Bu hastalarda idrar kanalındaki darlık tek bir ameliyat ile tedavi edilemeyebilir. İdrar kanalı tamamen kapalı olan, yama için yeterli dokunun bulunmadığı, penis yapısının yamalama işlemine uygun olmadığı ya da uzun süreli ameliyat için anestezi riski olan kişilerde, idrar kanalı yani üretra geçici olarak yumurta torbasının hemen alt kısmından cilde ağızlaştırılır. Bu işlemden 6 ay sonra, yumurta torbasının alt kısmında bulunan bu idrar kanalının penisin uç kısmına getirmek için yeni bir ameliyat yapılır. Eğer hasta ikinci bir ameliyatı istemez ise, idrar kanalı kalıcı olarak yumurta torbasının alt kısmında bırakılabilir. Ancak bu kişiler ayakta idrar yapamaz ve idrarlarını oturarak yapabilirler.
İdrar kanalı darlıklarının açık ameliyat ile düzelme oranı %90-95’dir.
Anestezi açısından çok riskli olduğu için ameliyat uygulanamayan hastalarda, bir diğer seçenek ise, karından idrar kesesi içerisine kalıcı bir sonda yerleştirmektir. Bu sonda belirli aralıklar ile değiştirilir ve kişiler normal yaşantılarına devam eder. Uzun süreli sonda varlığına bağlı olarak; idrar yolu iltihapları, ateş yüksekliği, mesane taşı oluşumu ve idrar kesesi kapasitesinin küçülmesi gibi durumlar görülebilir.
Üretra, idar kesesinde bulunan idrarın vücut dışına atılmasını sağlayan her ...